Abu-Dabi

Abu Dabi – Çölün Ortasında Işıklar Şehri

Bir şehri ilk kez görmeden önce kafamda hep bir resim oluşur. Abu Dabi’ye gitmeden önce düşündüğüm şey; sıcak, çöl rüzgârı ve göğe uzanan cam kulelerdi. Ama gittiğimde gördüm ki burası bundan çok daha fazlası.

İlk İzlenimler
Havaalanına indiğim anda hissettiğim o sıcak hava dalgası, şehrin bana “hoş geldin” deyişi gibiydi. Geniş yollar, modern binalar ve tertemiz bir şehir planı… Her şey düzenli ve sakin, tıpkı buradaki insanların konuşma tonu gibi.

Sheikh Zayed Camii
Abu Dabi’nin kalbindeki en etkileyici yerlerden biri kesinlikle Sheikh Zayed Camii. Bembeyaz mermerleri, altın detayları ve huzur veren atmosferiyle insanın zamanını unutturuyor. Gün batımına yakın gittiğimde gökyüzünün pembemsi tonları caminin ihtişamıyla birleşince adeta tablo gibiydi.

Corniche Sahili
Şehrin modern yüzü kadar deniz kenarı da bir o kadar güzel. Corniche boyunca yürürken hem deniz kokusunu hem de şehrin enerjisini hissediyorsunuz. Bisiklet yolları, plajlar ve gün batımı manzarası… Burada zaman yavaş akıyor.

Çöl Safarisi
Abu Dabi’ye gelip çöl safarisi yapmadan dönmek olmaz. Altın rengi kum tepelerinin arasında 4x4 araçlarla yapılan safari, adrenalin ve huzurun aynı anda yaşandığı nadir deneyimlerden biri. Gün batımında çölde oluşan o sessizlik… İşte asıl büyü burada.

Kapanış Notu
Abu Dabi; modern mimarisi, zengin kültürü ve çölün mistik atmosferini bir araya getiren özel bir şehir. Buradan dönerken cebimde sadece fotoğraflar değil, hafızama kazınmış sıcak bir huzur da vardı.